4 Kasım 2009


Bir Osmanlı Bürokratının Avrupa İzlenimleri
Mustafa Sami Efendi ve Avrupa Risâlesi
KİTABEVİ,İst.,1996
Hazırlayan:M.Fatih Andı


120 sayfalık kitabın 50 sayfası risâle ve yazar hakkındaki Fatih Andı'nın doyurucu
incelemesine,32 sayfası Avrupa Risâlesi'nin latin harfli orjinal metnine, 35 sayfası da günümüz Türkçe'sine çevrilmiş haline ayrılmış.Sonuna konu,isim ve kavram dizini de eklenmiş.

Mustafa Sami Efendi(MSE) 1838'de Paris Sefareti başsırkatipliğine atanınca, 27 Nisan-23 Eylül arasında Malta-İtalyan şehirleri-Viyana-Prag-Berlin-Frankfurt-Brüksel-Londra güzergahını izleyerek Paris'e ulaşır.
5 aylık bu yolculuk sonunda ulaştığı görev yerinden 1839'da(ay bilgisi yok) ayrılmak
zorunda kalıyor.En iyi olasılıkla 15 aylık bir görev için 5 ay yolculuk, ve bunun sonunda İstabul'a döndükten sonra kaleme aldığı/neşrettiği 40 sayfalık kitabı.

Allah'ı, Peygamber'i ve 'tahta geçtiklerinin sevindirici haberi âcizâne kulağı'na gelen 'değerbilir bir padişahın,adaletli bir hükümdarın nusretle dolu devrinde..' diyerek Sultan Abdülmecid Han(Tahta çıkış:1.7.1839) 'Efendisi Hazretleri'ni
överek giriş yaptığı eserinde MSE, gezip gördüğü şehirlerin coğrafi özellikleri,nüfusu, askeri gücü(sayı) gibi ansiklopedik bilgiler verdikten
sonra,(bunları,sanıyorum, İstanbul'a döndüğünde başka kaynaklardan edindi) gördüğü
şeyleri çoğunlukla tafsilata gir(e)meden anlatıyor.

MSE, Avrupalı kadınları da şöyle anıyor:
'...nezaketli peri yüzlü güzelleri emsalsiz ve bedelsizdir.', 'Özellikle de nazlı dilberleri, gamlı aşıkların tahammüllerini yıkacak kadar güzeldir.', ve son olarak
'...Londra'nın peri yüzlü ve nazik edalı güzelleri, Avrupa'nın başka hiçbir yerinde
görülmüş şey değildir.'

MSE'nin risâlesini okuduğumda Avrupalılar'ın 'her türlü işlerini saat çarkı gibi
düzenledikleri'ni gördüm.Ayrıca 'Erkek kadın bütün Avrupa ahalisinin,bilhassa Fransız bir hamal yahut çobanın okuyup yazmayı bildiğini, delilerini herbirinin suyuna giderek hastalıktan kurtulduğunu,sera sistemini, adeta bir mucize ve sihir kabilinden sanatla yapılmış kağıt para makinasının dişli çarkla kurulmuş güvenlik sistemini, tarihe ve antikaya neden meraklı olduklarını' öğrendim.

Hepsi bir yana bence kitabın en vurucu kısmı finalinde, MSE eserinin tafsilatlı
olamamasının mazeretini beyan ederken Avrupa'ya dair ansiklopedik bilgilerin Türk dilinde olamamasına bağlıyor. ve özetle şöyle diyor:
'halbuki kara bahtımın neticesi olarak Avrupa'da kaldığım süre içerisinde
hastalıklarımla meşgul olduğumdan lisan öğrenmeye vaktim kalmadı.'
Evet, Osmanlı diplomatı yabancı dil bilmeden yurtdışına görevlendiriliyor.

Arka Kapak'tan:
Sefaretnameler, Osmanlı Devleti'nin yabancı ülkelere gönderdiği elçilerin yahut buralardaki elçiliklerde görev yapan bürokratların düşünce, gözlem ve izlenimlerini layiha(rapor), risâle yahut seyahatname şeklinde kaleme aldıkları eserlerdir.

1 yorum:

ilber dedi ki...

muhakkak vardır fakat an itibariyle böyle bir adres bilgisine sahip değilim.