26 Eylül 2011

Indispensable by Monday


Indispensable by Monday

Kitap şirketim kar ederse bundan ben de fayda görürürüm diyenlere. pratikte böyle düşünmek, böyle düşündüğünde karşılığını
almak çok da mümkün olmayabilir.Kendi işiniz varsa okunmaya değer.Zaman kaybı olarak görmediğim kitaplardan biri.malum kimi kitaplar
üstüne düşündüğünüz konuları daha sistemek ele alır,düşünmediklerinizi düşündürtebilir,fikir verebilir.(Tanrı keçiboynuzlarından korusun!)
Bunları yapabilir fakat bize ilber al senin devan budur deyip hazıra kondurtmaz, kondurtmuyor.
Üstünü fosfarladığım satırlardan kendime göre çevirilerim, bağlamından kopuk olduğundan manasız görükebilir,
haşa metin bundan azadedir.

kârın formülü bana sorulsa basittir:(gelir-gider)
şirkete/kişiye düşen geliri yükseltmek, gideri düşürmektir.Bu alanda yazılmış kitaplara bakıldığında satış kitapları ilkine,
diğerleri ikinciye hitap eder.

Nereden başlanmalı?
İlk elde ben bütün şirket için yapılabilecekleri(mevcut eksikleri,iyileştirme önerilerini) excelde kategori ayırt etmeksizin listelerim(B sütunu),C sütununa kategori/departman,D
sütununa fikrin oluşturulma tarihi,E'ye ne yapılacak,F'ye ne yapıldı,G'ye ne zaman yapıldı?,H'ye maliyeti nedir,I'ya getirisi nedir?...

Şirketlerde yapılmak istenen değişikliklerde kültürel ve kişisel/insani direnç bence teknik iş yükünden daha ağır ve zorlu bir süreçtir.
şirketin aurası atmosferi havasıyla  harmanlaşan, yıllardır öğrenilen ve alışılan düşünce ve davranış kalıpları("bizi bunu böyle yapmıyoruz","biz bunu hep böyle yaparız", " bu

böyledir", "öyle bi şansımız yok","yirmi yıldır yaptığım işi sen mi öğreteceksin?") aparat değiştirmeye benzemez. İnat ve ego karşımızda dimdik durur, altından üstünden yanından

geçilebiliyorsa ne ala. bilek güreşinde,
yönetimin kararlılığı önemlidir.İronik olan değişim liderleri de kendi aralarında yöntem farklılığından veya pastayı kim yiyecek gibi şahsi ikbal hesaplarında dolayı
anlaşamayabilir: ordan burdan birileri dökülür, esas olan şirketin devamıdır(devletin bekası için şehzade katli gibi oldu).

nereden başlanmalı?
mevcut durum->iyileştirmeler->hedef durum

lean/yalın uygulamalarda mevcut durum haritası olarak adlandırılabilir, başka ekollerde başka adlarla. özü,mevcut durumu mümkün olan her şartta rakamlarla ifade ederek
yapıyı resimlemek.mevcut durum analizi iyileştirmeler için kaynaktır da aynı zamanda, eksiklikler ve hatalar gün yüzüne çıkmaya başlar,dökümante edilmiş olur(söz uçar yazı

kalır!). nasıl, nerede, kaç kişiyle, kaç makineyle,kaç tane üretiyoruz,sabit ve değişken maliyetlerimiz nelerdir, kimlere hangi fiyattan satıyoruz,tahsilatlarımızı anlaştığımız
gibi alabiliyor muyuz vs vs.


Ülkemizdeki şirketlerin büyük çoğunluğu küçük ve orta büyüklükte,çalışan sayısı/ciro/hukuksal ölçütlere göre ülkeden ülkeye tanımları değişiklik gösterse de
kobi deyince aklıma gelen büyük oranda aile işletmeleri ve çalışan sayısı 50'nin altında olanlar.Aile şirketi kimi zaman küçümseme ifadesi olarak kullanılabiliyor
olsa da toyoda ve diğerlerinin yola nasıl çıktıklarını hatırlayarak patronlarımıza durmak yok yola devam diyelim:P
Hiç şüphesiz büyük başın büyük derdi olur, esas olan gavurun bottom line dediği para kazanıyor musun kazan(a)mıyor musun sorusudur.
Bay Toyoda'nın 1900'lerde başlattığı yolculuk,toyota üretim sistemi,ölçeği ne olursa olsun bize,ülkemize eğer üzerinde çalışılırsa
kamuda ve özel sektörde çok şeyler öğretecektir.toyota'nın doğumuzda başlattığı hamle, batımızdaki abd ile etkileşmiştir,her iki taraf da
birbirinden çok şeyler öğrenmiş çok yollar almışlar.goldratt'ın theory of constraints'i gibi karşıt alternatif yorumlar da yapılmış, hepsi değerli hepsi saygıdeğer
abilerimiz ekollerimiz.
soru(n) şudur, karasabandan traktöre nasıl geçeceğiz?
bu evrimi ülkemizde geçirenlere değil hala o seviyede debelenenlere nasıl ulaşacağız("abi piyasa çok kötü ya")?durumun vehametini nasıl açıklayacağız("verimsiz ve düşük ölçekle

çalışıyorsun,ya birleş ya da katma değerli ürün yarat ya da yu-ta-cak-lar")?bilince ulaşanlara
kimler nasıl yol gösterecek? (ben!hayır ben!)

konu dağılmışken iyice dağıtayım, sağda solda "oh çin kimysal madde üretim kapasitesini arttırdı,daha ucuza hammadde ithal edebileceğiz" ithal etme yerine tedarik kelimesini
kullanarak bunu matah bişeymiş gibi memnuniyetle karşılayanlar var.bu global kafalı vizoner katmadeğersiz çöp üreten sanayicilerimize bol kazançlar diliyorum.
petkim'in yanına bir yetmez üç tane daha petkim'i nasıl kurarız, kuramıyorsak elin rus'una arab'ına japonu'na nasıl kurdurturuzun hesabını lobisini yapan bürokrasi
yarı bürokrasi ve iş adamı derneği arıyorum.
iktisat bilgim yukarıda bahsettiğim kar formulum derecesinde, inancım üretimin herşey olduğu.üretimin zamanı geçti devir pazarlama ve satıştır diyen
grup başkanları ceolara "kaç marka kaç tasarım yarattınız da çin'de ürettirdiğinizi zengin pazarlara satıyorsunuz" demek isterim. çin'de yaptır/satın al, ülkende sat
utanmadan da reklamlarda oynat!hassktirin lütfen.

yakın zamanda vefat eden Arman Kırım'ın bol dipnotlu,kaynakçalı bir kitabında ülkemizde ekonominin makro düzeyde tartışıldığını
bunun işadamlarına bir faydasının olmadığını enerjimizi mikroya harcamamız gerektiğini yazmıştı.gelir gider formulunun içini,altını bütün detaylarıyla doldurmak ve kılcallarına

kadar incelemek kafa patlatmak, pariteleri takip etmekten daha zor olduğundan olsa gerek ki -zorlama tabirle-ihracatla yükümlü ve ihracattan sorumlu insanlar
"dolar çok düşük" deyup dururlar idi.

devam etmek üzere kitaba geçelim.




Indispensable by Monday
(learn the profit producing behaviors that will help your
company and yourself)
Larry Myler


Şirketimin başarısını iki şeye bağlıyorum
1. Müşteri problemlerine güçlü çözümler üretmek
2. Şirketimizin karlılığının devamı için dikkatli olmasını bilen ve şirket sahibi gibi çalışan yetenekli çalışanlarımızın olması

...

Nasıl (daha fazla)katma değer yaratırım?

...
Sevkiyata hazır ürün varsa,hemen sevk edin.

...
Kar arayışlarında neden ilk akla gelen maliyetleri düşürmedir?
1. Gelir, satış ve pazarlamanın işidir.
2. Maliyetleri düşürmek kolaydır, çünkü onları görürüz.
3. Gelir getirici şeyler yapmak bilgi ve yaratıcılık gerektirir.

...
Önerilerinizin ciddiye alınması şirketteki pozisyonunuza bağlı olabilir, fakat benim çaylak teorimi uygulayın.Bazen işe yeni başlayanlar veya konuya en uzak olanlar konu hakkında en iyi bakış açısına sahip olabilir.
...
Stratejini iki sorunun cevabına göre kur.
1. Müşteriler ürünlerinizi/hizmetlerinizi almadan önce neye vakit veya para harcamak zorunda?
2. Müşteriler ürünlerinizi/hizmetlerinizi aldıktan sonra neye vakit veya para harcamak zorunda?

...
Herhangi bir prosesi iyileştirmek için basitleştir veya akış haline getir(streamline).
1.Herhangi bir şeye dokunduğunda para kaybedersin
2.Birşey veya biri oturuyor veya bekliyorsa para kaybedersin
3.Herhangi birşey gereksiz yere iletişiyorsa para kaybedersin

...
Herhangi bir süreçte değişkenlik ve israfı azaltmak zaman ve para kazandırır. Değişkenlik ve israf verimlilik ve karın düşmanlarıdır.
...
Müşterine fayda sağlamak istiyorsan bütün fikirlerini tek seferde paylaşma, değer yaratım süreci nadir ve faydalı bir pratiktir.
...
Bir şirketin nakiti bittiyse oyun bitmiştir.
...
Şirketinizin müşterilerine istediği fiyattan satış yapıyorsa şirket kar ediyor demektir.Fakat bu durum geçicidir, hammaddeye zam gelir,rakipler daha iyi teklif sunar,teknoloji
yenilenir,sektör doyuma ulaşır...Hiç bir şey sabit kalmaz dolayısıyla aynı strateji(değer teklifi/value proposition) ile ilanihaye devam edilemez.
...
Pazar Konumu 4:Aynı fiyata daha fazlasını sun:
Eğer mümkünse iyi bir strateji.Eğer maliyet verimliliği ile sunulabiliyorsa iyi fakat rekabetten dolayı yapılıyorsa kötü bir yol.Piyasaya yeni aktörler girdikçe emtialaşma
başlıyor demektir.emtialaşma ya da "biz de/mee too" işleri başlamışsa müşteri tarafından algılanan değer düşüyor demektir.Ürünü/hizmeti farklılaştırma yoluna gidilerek
rakiplerden ayrışmak gerekir.Yaratıcılık farklılaşmada kilit rol oynar.
...
Pazar Konumu 7:Düşük fiyata daha fazlasını sun:
Bu poziyon için ya müşterilere daha fazlasını vermenin bir yolu bulunacak ya da sektördeki en büyüklerden biri(hacim/satış adedi) olunmalı.
...
Probleme iki yönlü bakılmalı,
1.çözüm şirkete ne kadar kazandıracak
2.çözümü uygulamanın ihtimali nedir?
...

Hiç yorum yok: