ismet özel'in istiklal marşı derneği'nde yaptığı konuşmadan küçük bir bölüm-alıntı-
"...Dalgınlıktan uzaklaşalım; hiçbir şey birden bire olmadı; her şey bu toplumun aslî unsurlarıyla yine bu toplumun istismarına uğraşanlar arasındaki alışverişle bir sonuca bağlandı ve bu Türkiye’nin dünya sistemine entegrasyonu süreci içinde Türkiye’de yaşayan insanların hayatlarına verdikleri anlam dolayısıyla tuhaf bir duruma girdi; Türkiye’deki insanlar hayatlarını idame ettirmek için nelere başvurmaları gerektiğini düşündüler ve bu düşünme benim her zaman söylediğim iki atasözünün belimizi kırmasıyla sonuçlandı: İnsanlar, “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.” dediler ve yine insanlar, “Âlemle gelen düğün bayram.” dediler. Ama devletle millet arasındaki anlama bozukluğu hep muhafaza edildi. Bilhassa muhafaza edildi. Şimdi insanlar, “Benim elimden durumun düzeltilmesi adına ne gelir?” diye düşünüyor. Sonunda ellerinden hiçbir şey gelmeyeceği sonucuna varıyorlar. “Benim elimden bir şey gelmez.” dedin mi, başına gelene rıza göstermiş oluyorsun. Böylece seni icbar ettikleri şeyi seve seve yapmaya başlıyorsun. Eğer seni mecbur ettikleri şeyi mecburen yaptığını belli edersen işlenen suça iştirak etmemiş olursun. İnsanların elinden hiçbir şey gelmese bile, “suç ortaklığını reddetmek” gelir, evet, bu gelebilir! Yani insanların suça iştirak için heveskâr olmamaları halinde, Türkiye’nin aleyhinde çalışan herkesin işi bozulur. Ama siz, “Asıl ben o suçu diğerlerinden daha iyi işlerim.” diye bir adaylık başvurusunda bulunuyorsanız o zaman da bugün geldiğimiz yere geliriz ve geldik. "
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder