15 Haziran 2008

a'mak-ı hayal, akçağ yayınlarından çıkan orjinal metnini okumaya çalıştım ama yapamadım zor geldi. sadeleştirilmiş bir kopyasını okumak lazım, kitabın başındaki yedi sekiz sayfalık yazı güzel.
1910 yılında ilk baskısını yapmış, 100 senelik bi kitap. dilin böyle değişmesi bizim anlayamamız, ezberden söylersek ingiliz çocuklar şekspir okuyabiliyo, italyanlar dante filan hiç bilmiyorum öyle mi zannetmiyorum, dil budur yani gelişir değişir. okumak istiyorum ulen asır öncesi matbuatı diyosan al bi lugat oku tutan mı var, oh armut piş düş falan yok öyle.

*
önder, efendimiz'den adıyla söz etmiş.
efendimiz deyince de şimdi internet ortamı var, tamam şekerim benim efendim aman, o zaman da deme bunlar dini tekeline alıyo vicdan meselesi falan aman şekerim aman ben hz.muhammed deyince sanki böyle uzak yabancı birinden bahsediyomuşum gibi geliyo evet hayatımın neresinde o orasını kritik edebiliriz ama yine de hz.muhammed demeyelim

paranı araplara kaptırma muhammed seni almasın yanına vs özeti bu, bi de kaykılıyoruz koltukta sanki sahip ve efendiyiz eğiteceğimiz öğreteceğimiz yeri gelince dipçikleyeceğimiz balans ayarı yapacağımız hizaya çekeceğimiz güruh da orda işte önümüzde rüku pozisyonunda

resim budur-bence.

şimdi hangi altyapısız sağdan soldan duyduğum okuduğum cümleleri kurabilirim

türkiyede sol böyledir işte halkın değerlerinden bihaberdir ve dahi saygısızdır

chp zaten kendini bi türlü dönüştürememiştir halka uzak vatandaşa yakındır,bürokrattır hazineden geçinmelidir %20si garantidir hükümet olma derdi yoktur zaten temelde iktidardır

chp zaten sol değildir

bence önder espri yapmayı bilmiyo, bi insana takılmayı latife yapmayı bilmiyo
yok öyle değilse çünkü küfür etmek gerekecek
küfür edersem
i. adam efendim'a adıyla hitap etti ben de tepkimi ortaya koymalıyımdan kaynaklanan bi saikle
müslüman bi kimlik edinecem, küfür de müslümana yakışmaz
ii.önder'i kaale almış gibi olacam zira sinirlenince küfür edilir

ah önder ya, bi de bazı saflar var seni istifaya falan çağırıyo, bilmiyolar mı bu ülkede milletin anasını ağlatanlar bile yüce divanlarda yargılanıp yargılanıp aklanıp aklanıp geri geldiler meclis kürsüsünde tekrar hesap falan sordular

siz böyle yapmayın çocuklar e mi, herşeyi bırakın dini bi şahsiyetten bahsederken velev ki muhabbet meclisi bile olsa hasan hüseyin demeyin başına bi hz. filan getirin, musa peygamber deyin türkiye'de. bişey kaybetmezsiniz, ha evinize gidince adam eliyle yemek yiyomuş deyin kamusal alanda yapmayın nolur.

buyuruyor ki "sizden biri bi kötülük gördüğünde eliyle gücü yetmezse diliyle düzeltsin ona da gücü yetmiyorsa kalbiyle buğz etsin,ki imanın en zayıf hali budur."
maksat laf yetiştirmek değil, safımız belli olsun. bulunmak istediğimiz yer hata ve eksikliklerimizle onun sancağının gölgesi, kapısının eşiği, yakını yöresi biyerleri.

rivayet olunur ki sahabeler o'nun abdest suyunu yere düşürmezlermiş, o kainatın varlık sebebi.
bunları ben söylediğimde hamaset olur,hamakat olur şu olur bu olur şu belli olsun yeter önder gibilerden değiliz.

Hiç yorum yok: